Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Şimdi sekiz yaşında oldular. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. . Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. ",. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. (Gülüyor. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Eskiden sosyal medya mı vardı. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. . Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. - Songül çok güçlü bir kadın. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. . Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Şimdi sekiz yaşında oldular. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. . Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. (Gülüyor. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. - Songül çok güçlü bir kadın. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. ",. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Eskiden sosyal medya mı vardı. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip.